15 Nis 2009

Hayatın durağı...

Bir gün kumsallarda beklenen “hayatın durağı” denizin ortasında bulduruyor kendini.
Kısmet! Hayatın içinde dalgalanıp dururken; içimde yankılanan sesiyle “neredeydin sen!” diyor... İnanması güç inançların ortasında sarhoş edici titreyişlerdeyim. Ağlamak ve neşeli kahkahalar atmak istiyorum. Yanmak ve sönmek istiyorum. Dans etmek ve ölmek istiyorum...

Hayat her geçen gün bir tel daha düşürüyor aklaşası saçlarımdan. “Herşey güzel olacak” diyerek öpücükler konduruyor bi yandan... Teselli eden, merhametli bi yanı oldu her zaman. Yarı yolda bırakmadı, kadimdi... Yol gösterdi, yol ayrımlarında kulağıma fısıldadı doğruyu. Hep bir fısıltıydı kulağımda. Hep nasihatti; biraz baba şevkatinde, biraz anne merhametinde. Şimdi sevinç çığlıklarıyla yankılanıyor sesi kulağımda “geldi!!!...”...

Sınanıyor olmanın heyecanıyla, sınav sitresi tadında ağız kuruluklarıyla geçiyorum günleri. En güçlü, en aciz yanımı bulmanın şaşkınlığı ve heyacanındayım. Yıllardır duyamadan özlediğim kokusu... Yastığımın sert yanını yumuşatacak meleğim... Kan ter içinde uyanılan kabuslarda soğuk ve karanlık odamın ışığı, sıcaklığı... Gözlerimin yanlızlığını kıran efsunlu bakışı... Kalbimin sıcaklığı... Ruhumun soluğu, canı... Kıymetim... Heyecanım... Mücadelem... Arkadaşım... Dostum... Kadınım...
Dilimde “seni seviyorum”, kalbimde “seni seviyorum”, ruhumda “seni seviyorum”, ömrümde “seni seviyorum”, aşkımda “seni seviyorum”...

Güzel meleğim! Eğer bu bir uykuysa uyanmak nasip olmasın...

Seni çok seviyorum...

Yazan: MTO

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorumlarınız önemlidir.