8 Nis 2010

Bahar Nezlesi ( Alerjik Rinit ) Nasıl Önlenir?


Baharın gelmesiyle birçok rahatsızlık kendini göstermeye başladı.Bahar nezlesi diğer adıyla alerjik rinit bu rahatsızlığı olanlara baharın cıvıl cıvıl havasını zehir etmektedir.Zira annemdede polen alerjisi olduğundan ne kadar rahatsız edici boyutlara geldiğine çok şahit oldum.Kızaran gözler, bir iki üç dört derken arkası gelmeyen hapşırma krizleri, kulakların kaşıntısı, boğazı hart hart kaşıma isteği hepsi birden olduğunda insan çıldıracak bir pozisyona geliyor.Peki bahar alerjisinin belirtileri, nedenleri ve alınababilecek önlemleri nelerdir ?
Polenler dışında besin maddeleri (çilek, fındık, yumurta, balık gibi), ev tozu, hayvan tüyleri veya mesleki ortamda karşılaşılan maddeler de alerji yapabilir. Alerjik rinit ya da saman nezlesi burun içi örtüsünün hapşırma ve akıntıyla birlikte şişmesi durumudur.“Saman nezlesi” hangi durumlarda ortaya çıkar?
Hastalık herhangi bir yaşta başlayabilir, ancak genellikle genç yaşta (1-20 yaş) başlar. Çoğunlukla ailede aynı hastalık mevcuttur. Anne ya da babada alerji varsa %30, her ikisinde de alerji varsa %60 oranında çocukta alerji görülecektir. Diğer alerjik hastalıkların (egzama, astım ve alerjik konjonktivit) görülmesi olasılığı fazladır. Alerjik rinit, ağır bir hastalık olmamasına rağmen kişiyi son derece rahatsız edebilir; uykuyu, yemek yeme ve yaşam şeklini olumsuz etkiler; okul ve işgücü kaybına yol açar. Kent yaşamı alerjik hastalıkların görülme oranını arttırmıştır. Bunda çevre kirliliğinin rol oynadığı düşünülmektedir. Alerjik riniti olan kişilerde sinüs enfeksiyonları, kulakta sıvı birikimi ile ortaya çıkan işitme azalmaları ve burun polipleri görülebilir. Ayrıca alerjisi olmayan kişilere oranla astım gelişme riski 4 kez daha fazladır.
Alerjiye yol açan diğer bir madde ise “mold” denen küflerdir. Moldlar ekmeği küflendirir, meyvelerin bozulmasına yol açar. Aynı zamanda kuru yapraklarda, çayırlarda, samanda, tohumlarda, diğer bitkilerde ve toprakta bulunur. Soğuğa dirençli olduklarından alerji sezonu uzundur ve karın toprağı kapattığı dönemler dışında sporları havada bulunur. Moldlar ev içindeki bitkiler ve topraklarda yaşar. Bodrum katları ve çamaşır odaları gibi nemli yerlerin yanı sıra, peynirde ve mayalanmış içkilerde de bulunur. Moldlardan korunmak için ev bitkilerinin sayısı azaltılmalıdır.
Belirtileri nelerdir?
Alerjik riniti olan hastalarda burun tıkanıklığı, hapşırma nöbetleri, sulu burun akıntısı, burun ve gözlerde kaşıntı (aynı zamanda konjonktivit), damakta ve gırtlakta kaşıntı, öksürük ve baş ağrısı görülebilir. Alerjiye yol açan polenlerin kaynağı çeşitli otlar ve ağaçlardır. Polenler havadan burun, göz ve boğazımıza yapışarak birikirler. İlkbaharda polenlerin kaynağı genellikle ağaçlar, yaz ve sonbaharda ise genellikle çayır otlarıdır. Bir bitkiye veya hayvana ait alerjen madde vücuda girerse, bu istilayı önlemek için bağışıklık sistemi bir reaksiyon gösterir. Normal şartlar altında bu, yararlı ve doğal bir korumadır, ancak bazı kişilerde bu reaksiyon aşırı boyutlarda olmaktadır. Bu kişiler alerjik olarak tanımlanmaktadır. Alerjen maddeler vücudu antikor yapmak üzere uyarırlar. Bunlar daha sonra alerjen maddelerle birleşip bazı kimyasal maddeler salgılatırlar. Bu maddeler arasında en iyi bilineni histamindir. Bu kimyasal maddeler burun içi örtüsünün şişmesine, kaşıntıya ve aşırı miktarda salgı oluşmasına neden olur.
Polenden korunmak için alınacak önlemler;
  • Polenlerin en fazla uçuştuğu sabahları saat 05.00 ile 10.00 arası açık havaya çıkmayın. Ancak ağız ve burnu kapatan maskelerle çıkabilirsiniz.
  • Polen zamanı açık havada spor yapmayın.
  • Saçlar tozu tutar. Bu nedenle her akşam saçlarınızı yıkayıp duş alın. Böylece üzerinizdeki tozlardan arınabilirsiniz.
  • Çocuklar sokaktan geldiği zaman üstlerini hemen değiştirmelerini sağlayın.
  • Arabada giderken camları açmayın. Hava değişimi için klimadan yararlanın.
  • Polen zamanı evde kapı ve pencerelerinizi sıkı sıkı kapatın.
  • Evinizde ve ofiste varsa klima filtresini sık sık değiştirin. Son yıllarda klimaların çoğunda polen filtreleri kullanılmaktadır. Bu filtreleri yıprandıkça yenilemenizde yarar var. Böylece dışardan gelecek olan tozları önleyebilirsiniz.
  • Tatil için deniz kenarını tercih edin.
  • Dışarıda gözlük ve şapka kullanın. Gözlükleri her gün akar suyun altında yıkayın.
  • Günlük kıyafetlerinizi yatak odasında çıkarmayın.
  • Alerjiye karşı doktora başvurun.
  • Çim biçmekten kaçının ya da maske takıp yapın.
Ancak bu önlemler tam uygulansa bile etkinliği oldukça düşüktür. Ev tozu akarından korunmak için nemli ortamdan uzak durmak, en azından yatak odasında halı, klim ve benzeri toz tutucu eşyaları kaldırmak, ıslak zemin temizliği yapmak, temizlik yapılırken o ortamda bulunmamak, akar allerjeni geçirmeyen yatak, yorgan ve yastık kılıfı kullanmak başlıca önlemlerdir. Çevresel allerjenden korunma önlemleri tek başına yeterli değildir. Bu nedenle ilaç tedavisi mutlaka yapılmalıdır.
Teşhis ve tedavi nasıl yapılır?
Alerji düşünülen durumlarda tanıyı kesinleştirmek için bazı testlerin yapılması zorunludur. Bu testler 4 gruba ayrılır: Serolojik (kan) tetkik, prick-test (derideki spesifik antikorların gösterilmesi), burun sekresyonunun kimyasal analizi ve burun içine alerjen maddelerle yapılan uyarı testi. Alerji tanısı doğrulandıktan sonra uygun tedavi başlatılmalıdır. Tedavi 4 ayrı başlık altında toplanabilir:
1- Alerjen uyaranlarla temasın kesilmesi,
2- İlaç tedavisi,
3- Hiposensibilizasyon (aşı tedavisi),
4- Cerrahi tedavi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorumlarınız önemlidir.