21 Eki 2010

Tek Gözlü Köpek

Ve sonunda bir limana vardı kalabalık insanlarla dolu ve yolcu gemilerinin olduğu bir liman, arka tarafta tanıdık yüzler, kafeler denize giren insanlar, limandaki gemilerden birine dikkatlice baktı ve sürüklendiğini gördü sürüklendiği yöne doğru kafasını çevirdiğinde gördüğü manzara karşısında şaşkınlığını gizleyemedi ama sanki o manzaraya aşinaymış gibi devam etti bakmaya...

Feribotun ucunda 3 ip. Her bir ipin ucunda ise bir canlı ama devasa boyutlarda. Birinci ipte bir köpek; tek ve kocaman gözlü, diğer ipin ucunda baygın bir kadın ama kocaman bir kadın, üçüncü ipte ise bir köpek ve yine kocaman. Normal boyutların 15 katı büyüklüğünde bu canlılar yorgunluktan aç ve bitap düşmüşler. Feribotu gideceği yerlere onlar sürüklüyor sanki...

Ve bu bakış arasında feribot hareket ediyor limandaki insanlar feribottaki tanıdıklarına el sallıyorlar... Giderken gözünde derinleşen görüntü baygın ve yorgun kadının yüzü dalgaların arasında uzun zaman kaybolmuyor... Korkuyla ve endişeyle bakıyor yüzlerine üçü de sürükleniyor dalgalar arasında feribot onları ölüme götürüyor sanki.

Geriye dönüyor Jennifer yıllar öncesinden tanıdığı bir arkadaşının yanına, pis köhne ve güneşlenmek için oldukça kötü biyere plaj havlularını seriyorlar John ile birlikte. John hemen yanıbaşındaki kafenin sahibi kızlarla muhabbete dalıyor ve kahve falı  baktırmak istediğini söylüyor. Jennifer'a da soruyor ne dersin?

Jennifer önce istemese de sonra John'un vereceği tepkiden çekinerek tamam diyor...

Sonra sahile doğru ilerliyorlar... Bir adam var John'un arkadaşı. kulaklarına kadar uzun kıvırcık saçları o sıcağa rağmen üzerinde uzun siyah t-shirt ve ayağında kot pantolonu... Ayaklarında sandalet ama sırtında ise bağcıklarından birbirine bağlamış olduğu halde siyah converseleri...arkasına dönüp John'a bakıyor ve gülümsüyor;
"-Hadi denize girelim?" ayakkabılarını son anda kumsala bırakıp denize giriyorlar.

Ve Kapkaranlık

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorumlarınız önemlidir.