6 May 2008

Bir Kişi...

senden önce tükketiğim bir ben vardı içimde ve düşlere inanç beslemenin cezasını sana ödettiremezdim.

Bilmiyorum..ben gittikten sonra kaç kova şiir döktün peşimden ama ben sana dönen bütün yollara ekmek dökerek gittim.Seni kaybetmenin, senin bir daha göremeyecek olmanın ihtimalini, bir kaç parça ekmek kırıntısıyla avutmak istedim..Olmadı.Kanatsız, tüysüz, biçimsiz umutsuzluklarım bütün ümitlerimi peşimden yedi...Ama ben ümidimi kaybetmeden baktım arada sırada arkama.Belki gelirsin "bunlar bi masal kedi.birazdan çikolatadan bi ev çıkacak, sonra bi cadı senide çikolata yapacak, en sonunda gelip kurtaracağım seni.Don't worry my man" demeni çookk bekledim..Vallaha çok bekledim.Ama seni gelmeyişinin beedelini ben ödedim.

Beklemek bir otobüs durağı gibi, bir otobüs durağı afişi gibi, afişdeki bir yüz gibi, yüzün baktığı bir çift yabancı göz gibi..Yani çabuk biter afişlerle, iki yabancı göz arasındaki aşk.Güzel gözlerin sahibi kadın, biner ilk otobüse...Arkdasından bir kaç parça yazı, bir uzaklaşan otobüs sesi..Ve dua etmeye başlar afiş "allahım birisi üstüme şarap döksün, döksün, döksün..amin"

kızgın mısın bilmiyorum ama dindirmek istersen kızgınlığı, buyur..ÇEkilme, çekinmede..bilirisin alışıktık seven yanım acılarına...Öpüldünüz matmazel..



Alıntı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorumlarınız önemlidir.